• İmzalı, duralit üzerine yağlıboya. Siyah ahşap çerçeve içerisinde. 29 x 28 cm. (38 x 30 cm.)
    Kondisyonu: 10/10
    Provenance: Ercüment Ulay koleksiyonu
    Empresyonist Ressam Ahmet Fazıl Aksoy 1949’da Samsun’da doğdu. İlk ve ortaöğretimini burada tamamladıktan sonra İstanbul Hukuk Fakültesi'nde eğitimine devam etti. Mezun olduktan sonra kısa bir süre avukatlık yapan sanatçı, 1980’den sonra tamamıyla resme döndü. Empresyonizmi kendi resim anlayışıyla yorumlayan sanatçı, daha çok İstanbul resimleriyle tanınır. Sanatçının en önemli özelliklerinden biri resim sehpası ile İstanbul köşelerinin izini sürmesi ve günün ışıklarını yakalama çabasıdır. Prof. Tuğray Kaynak’ın ifadesiyle, bu kuşak içinde en içten, duyarlılığı en yüksek, en otantik ve özgün fırça tuşlarına sahip olan sanatçıdır. Eserleri yurt dışında, özellikle İngiltere’de özel koleksiyonlarda, Türkiye’de ise özellikle Banka koleksiyonlarında bulunmaktadır. İstanbul resimleri ile tanınan sanatçı, bu şehrin dünyanın en güzel ve en resimsel şehri olduğunu söylemektedir. Çalışmaları İstanbul Ressamları diye anılan grubun oluşmasına katkıda bulunmuş ve ülkemizdeki empresyonist ressamların gelişmesine neden olmuştur. Sanatçı çalışmalarına İstanbul’da devam etmektedir
     
  • İmzalı, tuval üzeri yağlıboya. Ahşap, altın varak çerçeve içerisinde. 46 x 23 (58 x 34,5)
    Kondisyon: 9/10 (çerçevenin köşesinde kısmi kayıp var.)
    Provenance: Ercüment Ulay koleksiyonu
    Değerlendirme notu: Ali Rıza Beyazıt (1883-1963) İstanbul'da doğdu. Eyüp Sultan Veteriner ve Eczacı Askeri Rüştiyesi' ni daha sonra Kuleli Askeri Lisesi ve Harbiye'yi bitirerek 1907'de teğmen olarak askeri yaşamına başladı. Balkan Savaşı'na (1912) kadar çeşitli okullarda resim ve geometri dersleri verdi. Harp Okulu'ndayken dönemin önemli ressamlarından Hoca Ali Rıza ve Halil Paşa'dan resim dersi aldı. Çocukluğundan beri bu sanata yeteneği olan ressamın yapıtlarında Hoca Ali Rıza ve Halil Paşa'nın etkileri görülür.1951'de İtalya'da düzenlenen desen yarışmasında birincilik ödülünü aldı. Asker Ressamlar Derneği'nin kurucuları arasında yer aldı ve uzun yıllar başkanlığını yürüttü. Doğadan aldığı konuları kendi görüş ve sezişleriyle tuvallerine aktardı. Bu açıdan ona peyzaj ustası demek hiç de yanlış olmaz. Sanatçının 1941'den sonra yaptığı İstanbul, boğaz, sahil temalı çok sayıda eseri bulunmaktadır. Yapıtları pek çok özel koleksiyonda yer almaktadır.
     
  • İmzalı. Duralite marufle kağıt üzerine suluboya. 50 x 34 cm. (59 x 44 cm.)
    Kondisyon: 7/10. (Kağıt yaşına bağlı hafif sararma mevcut...)
    Değerlendirme notu: Cafer Bater (1913-1994), İstanbul Boyacıköy'de doğan tanınmış bir Türk sulu boya ressamıdır. Türk resim profesörü ve tarihçi Celal Esat Arseven'in "Ülkenin sayılı suluboya ressamlarından biri" olarak nitelendirdiği Bater'in suluboyalarında İstanbul'dan manzaraların yanı sıra Fransa, İspanya, İtalya ve Mısır'dan manzaralar da yer alır. İlk sergisini 1957 de İstanbul’da açtı. Ayrıca Fransa, İspanya ve İsviçre’de sergiler düzenledi. Sanatçı, 1970’lerde Suluboya Ressamları arasındaki ilk gruplaşma hareketinin öncüsü oldu. Kendisi gibi Suluboya üzerine yoğunlaşan Ressam arkadaşlarıyla “Suluboya Ressamları grubu” nu kurdu. 5 Aralık 1970 de ilk ortak sergilerini Ankara’da açtılar. Sanatçı 1994 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti.
     
  • Türkiye Büyük Millet Meclis'inin mimarı Clemens Holzmeister'ın (1886 – 1983) eşsiz suluboya eseri. Uludağ isimli eserin temel vasıfları şöyledir: İmzalı, 1945, kağıt üzerine sulu boya, 45.5x29 cm. Eser,  çok uzun yıllardır özel ağaç çerçeve içinde ve cam altında muhafaza edilmektedir. Çerçeveli ebadı, 63 x 48 cm.
    Kondisyon: 10/10
    Provenance: Otto Wöber, Herman Wöber
    Değerlendirme notu: Avusturyalı mimar Clemens Holtzmeister, Atatürk'ün talebiyle 1927 yılında Türkiye'ye geldi. 1927-1954 yılları arasında Ankara’da birçok bina tasarladı ve inşa etmiştir. Aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi’nde ders verdi.. Clemens Holzmeister’nın 1938 yılına kadar tasarladığı belli başlı binalar şu şekildedir: Millî Savunma Bakanlığı (1928-1931), Genelkurmay Başkanlığı (1929-1931), Ordu Evi (1929-11931), Bayındırlık Bakanlığı (1929-1934), Kara Harp Okulu (1930-1935), Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü (1930-1932), Merkez Bankası (1931-1933), Güven Anıtı (1931-1936), Güvenpark Zafer Bulvarı (1932-1934),  Vilayetler Meydanı (1932-1934), Ulus Emlak Bankası (1933-34), Yargıtay- (1933-34), Avusturya Büyükelçiliği (1933-35), İçişleri Bakanlığı (1932-1934) Holtzmeister, üçüncü TBMM binası için yapılan yarışmaya katılır. Meclis'in inşası  için Şubat 1938’de  - Atatürk’ün de beğenisini kazanan - Clemens Holzmeister‘nın projesinde karar kılınır. Böylece 1938 yılında mimarın Türkiye’deki ikinci dönemi başlar. Binanın yapımına 26 Ekim 1939’da görkemli bir törenle başlanır. Holtzmeister, 2. Dünya Savaşı koşullarında Meclis'in inşasını tamamlar.  Gençlik yıllarından itibaren tiyatroya olan merakı Türkiye’de de devam etmiştir. Ankara’da 1940 ve 1942 yıllarında sahnelenen Faust ve Jül Sezar operalarının sahne dekorlarını da Holtzmeister tasarlar.
  • İmzalı, yüksek kaliteli serigrafi baskı 12/25. 100 x 70 cm. (Çerçeveli, 110 x 80 cm.)
    Kondisyon: 10/10
    Değerlendirme notu: Devrim Erbil, 1937 yılında Uşak'ta doğdu. 1955 yılında şimdiki adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümüne girdi. Halil Dikmen ve Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun öğrencisi olarak 1959’da mezun oldu. İlk sergisini daha lise öğrencisi iken Türk Amerikan Derneğinde açtı. Arkadaşlarıyla aynı yıl Soyutçu 7’ler grubunu kurdu. 1962 yılında Akademi’ye asistan olarak girdi. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cemal Tollu ve Cevat Dereli atölyelerinde görev aldı. Altan Gürman, Adnan Çoker, Sarkis ve Tülay Tura ile Mavi Grup’u1963 yılında kurduktan sonra İspanya Hükûmeti'nin sanat bursu sınavlarını kazanarak gittiği Madrid ve Barcelona’da başladığı sanat araştırmalarına Paris ve Londra’da devam etti. 1970 yılında Doçent oldu. Türkiye Çağdaş Ressamlar ve Görsel Sanatçılar Derneği Başkanlığı, 1979-1982 yılları arasında İstanbul Resim Heykel Müzesi Müdürlüğü görevlerinde bulunan Devrim Erbil, 1981 yılında profesör oldu. 1985’te başladığı Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Başkanlığını üç yıl sürdürdü. 1988 ile 1990 yılları arası Yıldız Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde bölüm başkanlığı, yapan sanatçı, 1990 yılında bu kez Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi dekan yardımcılığı görevine getirildi. 1991 yılında devlet sanatçısı unvanını aldı. 2004 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden emekli oldu. 2004'te Balıkesir Belediyesince Devrim Erbil Çağdaş Sanat Müzesi adıyla kişisel müzesi açıldı. Sanatçı, resim dalında 2019 yılı Cumhur Başkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülüne layık görüldü[4] Doğuş Üniversitesinde Sanat ve Tasarım Fakültesi dekanı olarak göreve başladı ve hâlen öğretim üyeliği görevini sürdürmektedir. Ayrıca İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesidir.
     
  • İmzasız, tarihsiz, duralit üzerine yağlıboya. Ahşap, altın varak çerçeveli. 53 x 38 cm. (65 x 50 cm.)
    Kondisyon: 9/10 (Çerçevenin alt kısmında kısmi kayıplar var)
    Provenance: Ercüment Ulay koleksiyonu
    Değerlendirme notu: Ressam Edip Hakkı Köseoğlu (1904-1990) İstanbul’da doğdu. 1877-1878 Osmanlı – Rus savaşı sırasında Filibe’den gelerek İstanbul’a yerleşmiş bir ailenin oğludur. Önce Frerler Mektebi’ne devam etti. Aynı okulda arkadaşları Fikret Mualla ve Hadi Bara idi. Numune Mektebi ve Kadıköy Sultanisi’ ni bitirdikten sonra Sanayi-i Nefise Mektebi’ne (Güzel Sanatlar Akademisi) girerek İbrahim Çallı‘nın yanında çalıştı. 1927’de Akademi’yi bitirerek devlet hesabına gittiği Fransa’da Arts et Metiers’ de dekorasyon ve fresk öğrenimi gördü. Andre Lhote atölyesinde sanat eğitimini geliştirdi. Paul Dumas fabrikasında, duvar kâğıdı ve kumaş desenleri üstünde çalıştı.1932’de yurda dönünce Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne öğretim üyesi olarak atandı. 1968’de bu görevinden emekli oldu. Devlet sergilerine ve bazı karma sergilere katılan sanatçı, uzun süre kişisel sergi düzenlemedi. 1976’da İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin girişimiyle bütün dönemlerini kapsayan geniş bir sergisi yapıldı. 1977 ve 1979’da gene İstanbul’da yağlı boya, guaj ve suluboya resimlerini içeren iki ayrı sergisi daha düzenlendi. 1978’de Chicago’da açılan bir grup sergisinde yapıtlarına yer verildi. Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği’ne katıldı.1943’te düzenlenen 5. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde beş yapıtının yanı sıra İshak Hoca adlı tablosuyla birincilik ödülünü kazandı. Sanatçının başlıca yapıtları yurt içinde İstanbul ve Ankara Resim ve Heykel müzelerinde, Emniyet Sandığı, Akbank, Yapı ve Kredi Bankası, İş Bankası ve Ankara Devlet Kitaplığı koleksiyonlarında yurt dışındaysa A.B.D., Fransa, İngiltere ve İsveç’teki özel koleksiyonlarda yer almaktadır.
     
  • Osmanlıca imzalı, 1916 tarihli, tuval üzerine yağlı boya. Varaklı antika çerçeve içinde… 53 x 73 cm. (70 x 90 cm.)
    Kondisyon: 7/10
    Provenance:Arıduru koleksiyonu. Eser sahibi Cemil Arıduru, (Avanos) 1895 – (İstanbul) 1982 yılları arasında yaşadı. Cumhuiyet Türkiyesinin ilk yüksek mühendisleri arasında yer aldı. Mühendis Mektebi’nden 1922 yılında mezun oldu. Sanatsever kişiliği ile tanınan Arıduru, 1927 yılına kadar Afyon Nafiası, Adana mıntıka mühendisliği ve Ankara Belediyesi görevlerinde bulundu. Arıduru, 1927 – 1937 yılları arasında önemli inşaat – taahhüt işleri üstlendi. Hicaz Demiryolu ve Dil Tarih Coğrafya Fakültesi binası gibi işleriyle dikkat çekti. Arıduru, 1962 yılına kadar Haymil İnşaat Ltd. Şirketinde müdür unvanıyla yöneticilik yaptı.
    Değerlendirme notu: 1861’de İstanbul’da doğan Hüseyin Rıfat Çeteci (1861-1939), Tophane Feyziye mektebini Şinasi ile birlikte bitirdikten sonra özel derslerle Arapça ve Farsça öğrenmiş, edebiyat alanında da kendini yetiştirmiştir. 15 yaşında Hariciye Mektebi kaleminde memuriyet hayatına başlamıştır. Çeşitli hizmetlerden sonra Mabeyn Başkatipliği, Sadaret Müsteşarlığı gibi görev yerlerine kadar yükselen Rıfat Çeteci, Ayvazowski ve Valeri gibi ressamların o dönemde İstanbul’da açılan sergilerinden etkilendi. Sanayi-i Nefise Mektebi açılınca, Osman Hamdi, Valeri, Mimar Valori ve Oskan efendiden kurulu jüri önünde sınav verdi ve resme olan yatkınlığı nedeniyle doğrudan 2. sınıfa alındı. Mektebin Valeri’nin çok takdir ettiği ilk mezunlarındandır. Eskiden “çete” adı verilen yardımcı donanma amirali olan Hüseyin Reis soyundan geldiği için Çeteci soyadını almıştır. Figür, peyzaj, natürmort çalışmaları yanı sıra kompozisyonlarıyla da dikkat çeken Rıfat Çeteci, sanat kültürü köklü, realist bir sanatçıdır. Türkiye resim sanatı açısından köşe taşı bir isimdir. Hayatı boyunca hiç sergi açmamış ve hiç resim satmamış olan sanatçının eserleri son derece nadirdir.
    Hüseyin Rıfat Çeteci
  • Osmanlıca imzalı, 1916 tarihli, tuval üzerine yağlı boya. Varaklı antika çerçeve içinde… 55 x 41 cm. (83 x 69 cm.)
    Kondisyon: 8/10
    Provenance:Arıduru koleksiyonu. Eser sahibi Cemil Arıduru, (Avanos) 1895 – (İstanbul) 1982 yılları arasında yaşadı. Cumhuiyet Türkiyesinin ilk yüksek mühendisleri arasında yer aldı. Mühendis Mektebi’nden 1922 yılında mezun oldu. Sanatsever kişiliği ile tanınan Arıduru, 1927 yılına kadar Afyon Nafiası, Adana mıntıka mühendisliği ve Ankara Belediyesi görevlerinde bulundu. Arıduru, 1927 – 1937 yılları arasında önemli inşaat – taahhüt işleri üstlendi. Hicaz Demiryolu ve Dil Tarih Coğrafya Fakültesi binası gibi işleriyle dikkat çekti. Arıduru, 1962 yılına kadar Haymil İnşaat Ltd. Şirketinde müdür unvanıyla yöneticilik yaptı.
    Değerlendirme notu: 1861’de İstanbul’da doğan Hüseyin Rıfat Çeteci (1861-1939), Tophane Feyziye mektebini Şinasi ile birlikte bitirdikten sonra özel derslerle Arapça ve Farsça öğrenmiş, edebiyat alanında da kendini yetiştirmiştir. 15 yaşında Hariciye Mektebi kaleminde memuriyet hayatına başlamıştır. Çeşitli hizmetlerden sonra Mabeyn Başkatipliği, Sadaret Müsteşarlığı gibi görev yerlerine kadar yükselen Rıfat Çeteci, Ayvazowski ve Valeri gibi ressamların o dönemde İstanbul’da açılan sergilerinden etkilendi. Sanayi-i Nefise Mektebi açılınca, Osman Hamdi, Valeri, Mimar Valori ve Oskan efendiden kurulu jüri önünde sınav verdi ve resme olan yatkınlığı nedeniyle doğrudan doğruya 2. sınıfa alındı. Mektebin Valeri’nin çok takdir ettiği ilk mezunlarındandır. Eskiden “çete” adı verilen yardımcı donanma amirali olan Hüseyin Reis soyundan geldiği için Çeteci soyadını aldı. Figür, peyzaj, natürmort çalışmaları yanı sıra kompozisyonlarıyla da dikkat çeken Rıfat Çeteci, sanat kültürü köklü, realist bir ressam ve Türkiye resim sanatı açısından önemlidir. Hayatı boyunca hiç sergi açmamış ve hiç resim satmamış olan sanatçının eserleri son derece nadirdir.
     
  • İmzalı, tuval üzerine yağlıboya. Ahşap çerçeveli. 60 x 50 cm. (76 x 65 cm.)
    Kondisyon: 10/10
    Değerlendirme notu: Sivas Divriği’de 1964 yılında dünyaya gelen Şahbudak, 1985 yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim Bölümünden mezun oldu, 1990’da Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Ana Sanat Dalında yüksek lisans yaptı. Kişisel etkinliklerinin yanında çeşitli karma ve grup sergilerine de katıldı. Çalışmalarını Ankara’da özel atölyesinde sürdüren Şahbudak, 1987-2017 yılları arasında Ankara, İstanbul, Adana ve Mersin’de 22 kişisel sergi açtı. Şahbudak, 1985 yılında Hacettepe Üniversitesi Gençlik Yılı Resim Yarışmasında Başarı Ödülü, 1986’da Türkiye Jokey Kulübü Resim Yarışmasında 3’üncülük Ödülü ve 1991 yılında Devlet Resim-Heykel Sergisinde Mansiyon ödülü aldı.
     
  • İmzalı, kağıt üzerine suluboya. 29x21 cm. (48 x 39 cm.)
    Kondisyon: 10/10
    Değerlendirme notu: Kayıhan Keskinok (1923-2015) 1945 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nden mezun olan Kayıhan Keskinok, öğrencilik döneminde Refik Epikman, Cevat Dereli ve Malik Aksel’den etkilenmiştir. 1946-1955 yılları arasında çeşitli ortaöğretim kurumlarında resim öğretmeni olarak çalışmıştır. İlk kişisel sergisini 1956 senesinde Ankara’da açmıştır. 1960 yılında İsviçre hükümetinden burs alan ressam, Lozan Güzel Sanatlar Okulu’nda bir yıl öğrenim görmüştür. Yurda döndükten sonra 1963-1968 yılları arasında Gazi Eğitim Enstitüsü’nde resim dersleri vermiş, TRT’nin Artistik Hizmetler Birimi’nde dekoratör ve müdür olarak çalışmıştır. 1973 ve 1976’da Devlet Resim Heykel Sergileri’nde başarı ödülleri alan Keskinok, Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği 50.Yıl Resim Yarışması (1973) ile Atatürk ve Devrimleri Yarışması’nda (1981) da ödüle layık görülmüş, 1998 yılında da devlet sanatçısı unvanını almıştır. Plastik Sanatlar Derneği (1994) ve Çağdaş Sanatlar Vakfı’ndan da (2006) onur ödülleri alan ressamın yapıtları özel koleksiyonlar yanında İzmir ve Ankara Resim Heykel Müzeleri’nde, çeşitli devlet kuruluşlarının koleksiyonunda ve Pociteli Sanatçılar Kolonisi Müzesi’nde (Bosna-Hersek) yer almaktadır. 2015 yılında hayatını kaybetmiştir.
     
  • "Özgül" imzalı, tarihsiz, duralit üzerine yağlı boya. 33 x 22 cm. (53 x 42 cm.)
    Kondisyon: 10/10
     
  • İmzalı, tarihsiz, duralit üzerine yağlıboya. Ahşap varaklı çerçeve içerisinde. 30 x 25 cm. (46 x 41 cm.)
    Kondisyon: 10/10
    Değerlendirme notu: Ressam Nuri İyem (1915-2005) İstanbul’da doğdu. Bulgaristan’dan göç etmiş bir ailenin çocuğudur. İlk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra Güzel Sanatlar Akademisine giren İyem, Nazmi Ziya Güran, Hikmet Onat, Ibrahim Çallı ve Leopold Lewy atölyelerinde çalışmış ve 1914’de birincilikle mezun olmuştur. Henüz öğrenci iken Avni Arbaş, Agop Arad, Turgut Atalay, Haşmet Akal, Kemal Sönmezler, Selim Turan, Fethi Karakaş, Ferruh Başağa ve Mümtaz Yener gibi genç sanatçılarla birlikte 1941 yılında "Yeniler" grubunu kurdu. Grup, “Liman Kenti İstanbul” konulu ilk sergisini Beyoğlu Matbuat Umum Müdürlüğü binasında açtı. Türkiye’nin ilk özel resim dersanesini Beyoğlu Asmalımescit S. Önay Apartmanı çatı katında Fethi Karakaş ve Ferruh Başağa ile birlikte kurdu. 1951 yılına kadar bu toplulukla birlikte sanat çabalarını sürdüren İyem, genç yaşta kendini kabul ettirmiştir. Bugüne kadar İstanbul ve Ankara’da 25 kadar özel sergi açınış bulunan sanatçı, Hollanda, Venedik, Sao Paola gibi batı sanat merkezlerinde de eserlerini sergilemiştir. İlk dönemlerinde duygusal bir realizm yolunda yürüyen sanatçı, kübizm ve soyut geometrik alanlarda geniş ve başarılı araştırmalarda bulunmuştur. Kendine özgü stili ve kişiliği içinde figüratif alanda doyurucu eserler veren sanatçı, kendi kuşağının en güçlü ressamlarından biridir. İstanbul Resim ve Heykel Müzesinde, Millî Kütüphane Koleksiyonunda, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde ve daha bir çok resmi ve özel koleksiyonlarda eserleri vardır.
     
  • İmzasız, tarih bilinmiyor, duralit üzerine yağlıboya. Ahşap çerçeve içerisinde. 33 x 26 cm. (49,5 x 42,5 cm.)
    Kondisyon: 10/10
     
  • İmzalı, tarihsiz, duralit üzerine yağlıboya. 64 x 39 cm. (79,5 x 55 cm.)
    Kondisyon: 8/10 (Resmin bazı yerlerinde boya çatlamış. Çok küçük boya kayıpları var.)
    Değerlendirme notu: Portre ressamı olarak tanınan Rahmi Pehlivanlı (1926-1992), Ankara Keskin’de doğdu. Sanatçıya ödül kazandıran eserlerinin bir bölümü Avrupa, Amerika, Ortadoğu ve Afrika’ya kadar dünya müzelerinde, özel koleksiyonlarda bulunmaktadır. Türkiye’de ve dünyada 60’ın üzerinde düzenlediği kişisel sergileri devlet başkanları tarafından açılmıştır. ABD Başkanı John F. Kennedy, Prens Phillip, Lüksemburg Dükü Jean Adelhaid, Mısır Devlet Başkanı Enver El Sedat ve Türk Cumhurbaşkanları Celal Bayar, Cevdet Sunay, Kenan Evren ve Turgut Özal’ın da aralarında bulunduğu kral, kraliçe ve devlet başkanları tarafından davet edilmiş ve portrelerini çalışmıştır. 1952 yılında Milli Savunma Bakanlığı tarafından, Erzurum’da Aziziye Kahramanı Nene Hatun’un portresi yaptırılmış ve İstanbul Askeri Müzesi’ne alınmıştır. 1953 yılında Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından görevlendirilerek Mustafa Kemal Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin teşrifi çalışmalarında bulunmuş ve evin resmini yapmıştır. 1967 yılında Papa IV. Paul tarafından Vatikan’a alınan “Zina” adlı tablosu nedeniyle kendisine madalya verilmiştir. 1969’da Cote D’Azure’da düzenlenen uluslararası sergide Portre Dünya Birincilik Ödülü’nü almıştır. 1978’de uluslararası sanat çalışmalarındaki başarısı nedeniyle Pan Haber Ajansı tarafından sanat dalında “Yılın Adamı” seçilmiştir. 1926-1938 yılları arasında Türkiye’yi ziyaret eden yabancı devlet adamlarını Atatürk ile gösteren bir dizi tablo çalışmıştır. 1981 yılında Roma, Accademia Universale tarafından, Accademica Benemerito” diploması ve fahri hocalık unvanı verilmiş, adına kürsü ayrılmıştır. 1984 yılından başlayarak eşi Nurhan Pehlivanlı ile sürdürdüğü “Renk Renk Türkiyem Koleksiyonu” projesini planlamış ve projenin büyük bölümünü gerçekleştirmiştir. Adına kurulan bir vakıfla (PEKSAV) eserleri korumaya alınmıştır. 2019 yılında Keskin’de doğduğu ev restore edilerek adına bir müzeye dönüştürülmüştür.
     
  • İmzalı,  tuval üzerine yağlıboya. 69 x 49 cm. (85,5 x 66 cm.)
    Kondisyon: 10/10
    Değerlendirme notu: 1937 yılında, Girsun-Espiye'de doğdu. 1961 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü‘nü bitirdi. 1982-2004 yılları arasında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü ile Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünde sanat eğitimciliği ve Resim Ana Sanat Dalı Başkanlığı yaptı. 1987’de doçent, 1995 yılında profesör oldu. 40’ın üzerinde kişisel sergi açtı. 2004 yılında emekli oldu. Ramiz Aydın, gelenekten, Anadolu gerçekliğinden beslenen ve evrensele uzanan, yarı kübist tarzıyla, Türk resmi içinde hak ettiği yeri almıştır.. Onun resimleri her şeyden öte bir üslup resmidir de aynı zamanda.. sadece bu yönüyle bile kalıcı bir özelliği barındırır. Halen İstanbul'da çalışmalarını sürdürmektedir.
     
  • İmzalı, tuval üzerine yağlıboya. 39 x 29 cm. (54 x 45 cm.)
    Kondisyon: çok iyi.
    1937 yılında, Giresun-Espiye'de doğdu. 1961 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü‘nü bitirdi. 1982-2004 yılları arasında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü ile Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünde sanat eğitimciliği ve Resim Ana Sanat Dalı Başkanlığı yaptı. 1987’de doçent, 1995 yılında profesör oldu. 40’ın üzerinde kişisel sergi açtı. 2004 yılında emekli oldu. Ramiz Aydın, gelenekten, Anadolu gerçekliğinden beslenen ve evrensele uzanan, yarı kübist tarzıyla, Türk resmi içinde hak ettiği yeri almıştır.. Onun resimleri her şeyden öte bir üslup resmidir de aynı zamanda.. sadece bu yönüyle bile kalıcı bir özelliği barındırır. Halen İstanbul'da çalışmalarını sürdürmektedir.
     
  • “Roth, 1892” imzalı Osmanlı dönemi resim. Trompette de Spahis. (Trompetçi Sipahi).. Kağıt üzerine suluboya, 24×16 cm. (Çerçeveli 36.5×28 cm.)
    Resim, 1980’li yıllarda ABD’de yerel bir müzayede evinden satın alınmıştır.
    Kondisyon: İyi (7/10) Çıplak gözle seçmek zor olsa da resmin sol orta bölümünde iğne büyüklüğünde bir delik mevcuttur.
    Değerlendirme notu: Resmin arkasında kurşun kalemle “Adolf von Roth” ibaresi yer almakla birlikte sanatçı isminde kesin teyide ulaşılamamıştır.
     
  • Tuval, yağlıboya, peyzaj. İmzalı, 19. yüzyıl – pirimitif (Osmanlıca / Sabri kulları). 75 x 100 cm. (Çerçeveli 98 x 122 cm.) Küçük onarım mevcuttur.
    Eser, Atatürk’ün 1928 yılında Milli Eytam ve Emlak Bankası Genel Müdürlüğüne getirdiği Hakkı Saffet (Savfet) Tarı tarafından 1930 başlarında edinildi. 100 yıla yakın süredir Tarı ailesince muhafaza edilmiştir.
    Kondisyon: Yaşına göre çok iyi durumdadır (8/10)
    Değerlendirme notu: Sanatçı “Sabri” kimdir, tespit edilememiştir. Ancak tarz itibariyle “primitif Osmanlı” özellikleri taşıdığı aşikardır. Primitif Osmanlı ressamlarının pek çoğu, çekilmiş fotoğrafları model olarak kullanır. Bu ressamlara foto yorumcuları da diyebiliriz. Asker ya da sivil okul mezunu, yaşam öyküleri pek bilinmeyen kişilerdir. Bir kaç resimle tanınırlar. Resim sanatına hiperrealistleri özendirecek kadar duru, sakin, ıssız yorumla yaklaşırlar. Büyük ölçüde insan figürü barındırmayan peyzajlar çizerler. İmzaları ardına “kulları” deyimini eklerler.. “Kulları” deyimi dinsel politik olup, sanatçı çekingenliğine de bağlanabilir. Hüseyin Giritli, Hilmi Kasımpaşalı, Fahri Kaptan, Ahmet Şekür bu sanatçılardan bazılarıdır. “Foto-yorumcuların fotoğraftaki kompozisyonu, genellikle insan figürleri ve diğer ayrıntılardan çoğunlukla sıyırarak sakin, adeta düşsel denebilecek bir atmosfer yorumuna kavuşturarak aynen uyguladıkları görülür. Bu durumda resmi ön ve arka planları arasında netlik farkı olmaz, ancak çizgisel perspektife ilişkin değerinin ve objektifin yansıttığı net ışık-gölge efektlerinin özenle uygulandığı dikkati çeker.” ( Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi, Görsel yay. c.6, s.1147-1148) Tuval, gürgen benzeri ağaç şaseye gerilmiştir. Bir asırdan fazla zaman geçmesine rağmen şasede hiç bir şekilde çalışma belirtisi yoktur. Tuval şasesi ağaç çerçevenin içine son derece düzgün şekilde oturtulmuştur. Tarı ailesinin verdiği bilgiye göre eser, 1960’lı yıllarda Ankara Resim ve Heykel müzesinde restorasyona sokuldu. Tuval, iki küçük bölge itibariyle ustalıkla onarıldı.
    Hakkı Saffet Tarı (1886 – 1952) İstanbul Mutasarrıfı Saffet Paşa’nın oğludur. Atatürk’ün 1928 yılında Emlak ve Eytam Bankası’na atadığı ilk genel müdürdür. Fenerbahçe Spor Kulübü kurucusu ve 3’üncü başkanıdır. Hakkı Saffet (Safvet) bey, Fenerbahçe’nin kuruluş amacının tanımlandığı “Memlekette terbiye-i bedeniye ve fikriyenin teminine çalışmak ve şübban-ı vatanı mübareze-i hayata ve meşak ve esfar-ı askeriyeye alıştırmak üzere” başlıklı tescil belgesinde “kasadar” olarak anılmaktadır. (Bkz. Dr. Rüştü Dağlaroğlu, Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihi 1907 – 1957, Türksesi matbaası, İstanbul, 1957) Hakkı Saffet beyin atama kararı (Devlet Arşivleri) Hakkı Saffet Tarı (Salt Online Osmanlı Bankası arşivi)
  • İmzalı, 2000 tarihli, kağıt üzerine suluboya. 33 x 47 cm.
    Kondisyon: 10/8
    Değerlendirme notu: Sabri Akça (1936-2022) Köy Enstitülü ressamlardan birisidir. 1948 yılında Çifteler Köy Enstitüsü'nü (Hamidiye Yerleşkesi) bitirdi. 1951 yılında yetenek sınavını kazanarak İstanbul Çapa Resim Bölümü’ne başladı. Burada Hasan Kavruk ve İlhami Demirci ile çalışan Akça, Selahattin Taran'ın yanında eğitimini sürdürdü. Daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’ne devam etti ve 1957 yılında mezun oldu. Kastamonu’da ve Yozgat Akdağmadeni, Şereflikoçhisar ve Aydınlıkevler Lisesi’nde resim öğretmenliği yaptıktan sonra 1978 yılında da Gazi Üniversitesi’ne geçti. İlk kişisel sergisini 1982 yılında açan Sabri Akça’ya 1984 yılında Kültür Bakanlığı tarafından “Sanata Hizmet Takdirnamesi” verilmiştir. Ayrıca Avrupa, Amerika ve Türkiye'de özel koleksiyonlarda eserleri ve çok sayıda ödülleri bulunmaktadır. 1984 yılına kadar Gazi Üniversitesi’nde görev yapan sanatçı, emekli olduktan sonra sanatsal çalışmalarını sürdürmüştür. Sanatsal yaşam çizgisinde köy enstitüsünde geçirdiği yılları ayrı bir yere koyan sanatçı, bu dönemini “Eskişehir Çifteler Köy Enstitüsüne girmek hayatımın en önemli başlangıcıdır.” sözleriyle anlatmaktadır. Suluboya ve yağlıboya tekniğinde yaptığı, sert ve hızlı fırça kullanımıyla uzaktan geniş açıyla ele aldığı eserleri dikkati çeker. Eserleriyle ve yetiştirdiği öğrencileriyle Türk resminde ayrıcalıklı bir yeri vardır.
     
  • İmzalı, duralit üzerine Yağlı Boya 59 x 54 cm. (63 x 58 cm.) Siyah çerçeve içerisinde
    Kondisyon: 10/10
    Değerlendirme notu: 1956 yılında doğdu. 1969 yılında yurtdışına yerleşti. Almanya’da dekorasyon eğitimi aldı. 1984 yılından itibaren grafiker ve serbest ressam olarak çalışmaktadır. Yurtdışında ve yurtiçinde, özel ve resmi kurumlarda farklı yaş gruplarıyla resim ve atölye çalışmalarını sürdürmektedir. İnsan ve doğa resimlerinde çeşitli boya ve malzeme kullanan sanatçının resimlerindeki belirgin özellik; reel olanın, yer yer deformasyonlarla, dokusal soyutlamayla bütünleşmesidir. Kendi geliştirdiği teknikle yaptığı çalışmalar uluslararası ortamlarda beğeni görmekte ve uluslararası yayınevleri (TUSHITA, ARTEC, MAY) tarafından takvim, poster, afiş basımları gerçekleştirmekte, fuarlarda sergilenmektedir. Resim serüveninde soyut çalışmalar giderek ağırlıklı yer tutmaktadır.Yer çekiminden kurtulmuş devinimin hızı, dokulu yüzeylerde yer alan saf renkli formlar, klasikten gelen gelenekçi yaklaşım ve mekansızlaşma öne çıkan ögelerdir. Sanatçı çalışmalarına Almanya, Hollanda ve Türkiye’de devam etmektedir.
     
  • İmzasız, kağıt üzerine karakalem desen. 11 x 19 cm.
    Kondisyon: 8/10
    Provenance: Şekip Oğuz koleksiyonu...
    Değerlendirme notu: Şefik Bursalı (1903 - 1990), hocaları olan İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Feyhaman Duran, Namık İsmail ve Avni Lifij’in Türk Ressamlar Birliği sergilerine öğrenciyken katılmaya başladı. Daha sonra Avrupa’ya giden Bursalı birçok sanat merkezinde çalışma imkânı buldu. İzmir, Konya ve İstanbul liselerinde öğretmenlik yaptı. 1934-1936 yılları arasında Selçuklu ve Mevlana konulu resimleriyle ün kazandı. 1937-1938 yılları arasında Atatürk’ün arzusuyla eserlerini Moskova, Leningrad, Kiev, Bükreş, Belgrad, Atina ve Paris şehirlerinde sergiledi.
     
  • İmzalı, 1942 tarihli, tuval üzerine yağlıboya. 54 x 46 cm.
    Kondisyon: 8/10 ( Eserin alt kısmı restore edilmiştir. Ş. O.'nun verdiği bilgiye göre boya kaybı bütünüyle durmuştur.)
    Provenance: Ş. O. koleksiyonu
    Değerlendirme notu: 1903 yılında Bursa’da doğan Şefik Bursalı, hocaları olan İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Feyhaman Duran, Namık İsmail ve Avni Lifij’in Türk Ressamlar Birliği sergilerine öğrenciyken katılmaya başladı. Daha sonra Avrupa’ya giden Bursalı birçok sanat merkezinde çalışma imkânı buldu. İzmir, Konya ve İstanbul liselerinde öğretmenlik yaptı. 1934-1936 yılları arasında Konya’da step karakterini yansıtan Selçuk, Mevlana konulu resimleriyle ün kazandı. 1937-1938 yılları arasında Atatürk’ün arzusuyla eserlerini Moskova, Leningrad, Kiev, Bükreş, Belgrat, Atina ve Paris şehirlerinde sergiledi. Avrupa’nın diğer şehirlerinde de sergilere katıldı ve olumlu eleştiriler aldı. Ressam 20 Nisan 1990 tarihinde vefat etti.
     
  • İmzalı, tuval üzeri yağlıboya, 70 x 80 cm. (76 x 86,5 cm.)
    Kondisyon: 10/10
    Ressam, grafiker, animatör. 1949 yılında Eskişehir'in Hamidiye köyünde dünyaya geldi. Bir süre İstanbul Resim Semineri'nde ressam Selahattin Taran'ın öğrencisi oldu. 1974 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Tatbiki Güzel Sanatlar Dekoratif Resim Bölümü'nden mezun oldu. Serbest dekoratör olarak çalıştı. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Niğde illerinde duvar resmi uygulamaları yaptı. İlk kişisel sergisini İstanbul Şehir Galerisi'nde açtı. 1978 yılında, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü Film Radyo Televizyonla Eğitim Merkezi'ne video grafiker ve Dekoratör olarak çalışmaya başladı. Televizyon dekorları hazırladı. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nde Animasyon Şubesi'ni kurdu ve eğitici animasyon filmleri hazırladı. 2006 yılında Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nden emekli oldu. Çok sayıda kişisel sergi açtı ve karma sergiye katıldı. Sanatçı, halen kendi atölyesinde resim çalışmalarına devam etmektedir.
     
  • İmzalı, tuval üzerine yağlıboya. 60 x 43 cm. (68,5 x 52 cm.)
    Kondisyon: çok iyi.
    Değerlendirme notu: Temuçin Çeviren (1924-2012) emekli diplomat ve ressamdır. Değişik kamu kuruluşlarında çalıştıktan sonra 1954 yılında Dışişleri Bakanlığı'nın Atina, Paris, Brüksel. Tahran, Bükreş ve Rodos gibi dış misyonlarında ve merkez birimlerinde değişik görevlerde bulundu. Küçük yaşlardan itibaren sanatın hemen her kolunda çalışmalar yaptı. Resim çalışmalarına özellikle1980'lerden itibaren ağırlık verdi. Yurtiçi ve yurt dışında birçok sergiye katıldı. Çeviren' in birçok Özel ve resmi koleksiyonun yanı sıra Devlet Güzel Sanatlar Müzesi'nde de eserleri bulunmaktadır.
     
  • İmzalı (imza sahibi tanımlanamadı), 1980 tarihli. Tuval üzerine yağlıboya. 46 x 26 cm. (60 x 40 cm.)
    Kondisyon: 10/10
     
  • İmzalı, tuval üzeri yağlıboya. 50 x 39 cm. (65 x 54 cm.)
    Kondisyon: 10/10
    Değerlendirme notu: Yusuf Toprak 1947 yılında Sivas’ta doğdu. Lise eğitiminin ardından girdiği Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümünden 1969’da mezun oldu. Bir süre resim öğretmenliği yaptıktan kariyerine profesyonel bir ressam olarak devam etti. Ayrıca şair kimliği ile de bilinir. Toprak sanat yaşamı boyunca birçok karma sergiye katılmış ve kişisel sergi açmıştır. Eserlerinde genellikle Anadolu’dan manzaraları ve atları soyut üslupla işlemiştir. 1984 yılında Devlet Resim Heykel Sergisi Başarı Ödülüne ve Eskişehir Yunus Emre Resim Yarışması Mansiyon Ödülüne; 1985 yılında Selçuk Efes Müzesi Resim Yarışması Başarı Ödülüne; 1986 yılında Eskişehir Yunus Emre Resim Yarışması Başarı Ödülüne; 1988 yılında Orman Genel Müdürlüğü Resim Yarışması 2.’lik Ödülüne layık görülmüştür.
     

Title

Go to Top